Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Ur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
- Beddua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Lanet, İlenç
- Egzotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabancıl
- Çabalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret Etme
- Boğanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağanak
- Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- Vizör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakaç
- Peklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Kabız, İnkıbaz
- Övünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahir, İftihar, Kıvanç, Mübahat
- İrsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset
- Açıktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Karşılıksız
- Şarkşinas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Bulunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcut
- Galeta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peksimet
- Müstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Ayrı, Ayrık, Baştak
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Sakıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip
- İğ İplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Komi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garson Yamağı
- Tekrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yineleme
- Ambargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
- Unutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Bırakmak, Çıkmak
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Garipsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Devinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket Etmek, Kımıldanmak
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Yarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Yara
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Gözetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek, Tecessüs Etmek
- Düzensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal
- Teraküm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Yığılmak
- Yoğaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Murakabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
- Nite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasıl, Niçin
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Kaburgasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yılışık
- Kökünü Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmha
- İtmam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Belirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü