Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pırasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
- Talip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, İsteyen, İstemci
- Yaraşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yakışıklı
- Ana Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıta
- Egemenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Ağrı Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Ortaöğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Tantana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
- Kalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baki, Kalıcı, Ölümsüz, Zevalsiz
- Lanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Kötü, Kargış, Beddua, Kargıma, Berbat
- Bütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Cemi, Cümle, Kamu, Kül, Mecmu, Olanca, Tam, Tamam, Tüm, Yekpare
- Vakarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz
- Buluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat
- Rıfk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Okşarlık, Tatlılık
- Büyütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
- Mühimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek
- Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Hilekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Rücu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtmak
- Elektron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınca
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Fonolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilimci
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- İyi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Sonuçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Neticelenmek, İntaç Edilmek
- Gark Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Hulliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Silüet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Karaltı
- Bilezik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelepçe
- Çalıdikeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Çalı
- Varidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Gelirler
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Yakışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yaraşıklı
- Tamir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Susak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Hükmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğnemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü