Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Payet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sim
- Mahdut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda
- Keyifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Rahatsız
- Aktüellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite
- Hafif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Hoppa, Az, Fazla Olmayan, Ferah, Rahat, Uçuk, Yavaş, Yumuşak, Yüngül, Yeğni
- İmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme
- Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
- İhtiyaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim
- İspit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jant
- Yekdil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabık
- Köklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayarlamak
- Kamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer
- Tabur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grup, Küme, Yığın
- Hızlı Hızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Apansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
- Üçkâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Asparagas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Tanış Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışma
- Nasılsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Pejmürde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Dağınık, Perişan, Yırtık, Eski Püskü
- Cüda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak
- İcat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Bulma, Bulgu
- İnceleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik
- Mahal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mevzi, Yer, Yöre
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Ululamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak, Ulu Tutmak, Ulu Tanımak
- Yöntemince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmen
- Başarılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak, Kalburüstü, Kudretli
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Mukavele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Denizaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sualtı Kayık, Tahtelbahir
- Avantajsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Borumsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Embubi
- İfşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Yayma, Ortaya Dökme, Dile Verme
- İzdivaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenme
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Süslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek
- Sırnaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaka
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü