Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pişirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Kereste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalas
- Kapsam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, İhata, Şümul
- Keşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet, Sıra
- Orta Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
- Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma, Ateşli Hastalık, Ateş, Göyük
- Duygulanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassis Olmak
- Masumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuzluk
- Dernek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Kuruluş, Kurul, Deri, Düğün, Toplantı
- Zangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Absorbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurmak, Emmek
- Çağdışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
- Oranlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı
- Söz Geçiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakim
- Ağırcanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel
- Kenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan
- Asabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
- Şırlağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Konuşmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- İlavesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
- Belginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarahat
- Müphemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik
- Repo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz
- Anormal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan Dışı, Sıra Dışı, Dengesiz, Aykırı, Aşırı, Düzgüsüz, Davranışı Bozuk, Deli
- Şümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplama, Kapsam
- Etkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Hareketli, Faal, İşleyen, Çalışan, Fail
- Dilşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Bahtiyar
- Kredisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarsız
- Vurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Âşık, Meftun
- Dingildek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Darp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak
- Supleman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Sınalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Televizyon
- Telef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulma, Harap Olma, Yok Etme, Yitirme
- Süyek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Tuğyan Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Taşmak
- Yoğaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Miktar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doz, Nicelik, Ölçü, Rakam, Oran
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü