Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Narin
- Hazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Cadaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite
- Er Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Zebunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak
- Uyruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet, Tebaa, Vatandaş
- Halat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Tüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuş
- İrkilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsılmak, Ürkmek
- Üstler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
- Mızrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı
- Antika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Tuhaf
- Soyluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet
- Matrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Eğlence, Değnek, Gülünç, Hoş
- Kullanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf
- Çaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Casus
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Ketenpere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Kalitesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Adi
- Yenişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- İlkgüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
- Sevkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderim
- Tümör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Vejetasyon, Bağa, Neoplazma
- Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapital, Konu, Servet, Varlık, Anamal, Başmal, Anapara
- Helak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yok Olmak
- Nişancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Yatkın Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
- Durendiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzgörür
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Tanışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanış Olma
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Dipfriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
- Fakirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksullaşmak
- Delegasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci Kurul
- Arsenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıçanotu, Zırnık
- Açgöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Haris, İhtiraslı, Tamahkâr
- Fesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü