Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rastlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
- Puanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benekli
- Kimyasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyevi
- Tost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık
- İhtisas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu
- Cahiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Yıldırgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Atmosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğuyuvar, Gazyuvarı, Havayuvarı, Hava
- Bozukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
- Terütaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Kavuşum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Kıvam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuluk, Tav, Yoğunluk
- Dördül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kare, Murabba, Rubai
- Tekrar Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Üste, Ardı Ardına, Kayta Kayta
- Yer Sıçanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Tezyifkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Kötü
- Mücevherat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs Eşyası, Cevahir
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Demincek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Uydurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
- Sima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kimse, Yüz, Çehre, Surat
- Örfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törece
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Dayanamama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaaf
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
- Koçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Yürekli, Dayanıklı, Yiğit, Kabadayı, Eli Açık
- İltica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- İtmam Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- Mitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim
- Tavsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- Ulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Yüce
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
- Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
- Demir Rengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Soğukkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakin, Serinkanlı
- Noksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü