Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Kulübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatanak, Köşk
- Bezeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
- Basmakalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klişe, harcıâlem, bilineni tekrarlayan, sloganvari
- Ağababa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Ata
- Otobiyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş, Öz Yaşam Öyküsü
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- Hani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nerede, Ne Oldu, Nerede Kaldı
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Himmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf
- Risale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık
- Ukmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Düşünmek, Paykamak
- Kaçıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen
- Felek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Baht, Dünya, Gök, Gökyüzü, Sema, Şans, Talih, Acun
- Burjuva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoylu
- Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaştırmak
- Trençkot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmurluk
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Lep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Kenar
- Olmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin
- Kadın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Hatun, Hatun Kişi, Zen, Ayal, Karı, Eş, Avrat, Dişi, Hanım
- Rencide Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek
- Yetkinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
- Zıbarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Gebermek; Uyumak, Sızmak
- Sanatkârca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkârane
- Tün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Kararlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî
- Güzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Hoş, İyi, Kalburüstü, Kıvrak, Körpe, Leziz, Yakışıklı, Etkileyici, Biçimli, Gösterişli
- Tağyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Değiştirme, Başkalaştırma, Özgertme, Başkalama
- Tersine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksine, Aykırı, Bilakis
- Medya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
- Çifte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, Tekme
- Vale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
- Şarki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğusal, Doğu
- Irk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Düldül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Eşinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşelemek
- Gayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek, Çok, Pek Çok
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü