Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Talebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen
- Topuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökçe
- Dini Hikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkıbe
- Adamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyet Etmek, Ayırmak, Nezretmek, Vadetmek
- Evrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül, İnkılap
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Eşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Korkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak, Ürpermek, Yılmak, Dehşete Kapılmak, Endişe Etmek
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- Gen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Kutlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebrik
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- İstinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesnet, Dayanma, Yaslanma
- İlkgüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Kahvehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Mühtedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Şartsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşulsuz
- İnformal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Yaygın
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- Namus Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Monopol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
- Hafızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezberlemek
- Simsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu, Aracı, Tellal
- Aparey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Koza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barama, Kozalak
- Çiğde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hünnap
- Öğrenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maarif, Tahsil
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Çıvgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Ölme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
- Çırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakirt, Yamak, Dükkan Uşağı
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Kaydetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Yazmak, Yazımlamak, Saptamak, Almak, Karşılamak, Not Etmek
- Silkelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Etkilemek, Sarsmak
- Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
- Çevik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
- Muhmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü