Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Safiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Levha
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Yumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, Memuriyet, Sefaret, Misyon
- Hal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pazaryeri
- Malkoç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıncılar Ocağının Başı
- Konkasör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
- Münteşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Pedagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
- Güçleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Arzuhalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçeci
- Uhuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeşlik
- Ustalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, İş, Maharet, Marifet
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Distribütör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağıtıcı, Dağıtaç
- Biberon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütlük, Emzik
- Ellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eldiven
- Misal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Emsal, Numune, Benzer, Eş
- Cerh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralamak
- Şaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak, Şaşalamak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Alkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Eleğimsağma, Gökkuşağı, Alaimisema, Kavsi Kuzah
- Semaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynavuk
- Yasal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Meşru, Legal
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Vezinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüsüz
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Kaşınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Başı Yerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
- Ongun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Ağaç, Bayındır, Bol, Kutlu, Mesut, Mutlu, Totem, Arma, Bereketli, Feyizli, Mübarek
- Cefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
- Özbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesur
- Ruhsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
- Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- İtham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Suçlu Görme
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü