Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vezinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüsüz
- Kliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklamak
- Dideban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
- Zeval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat, Öğle, Sorumluluk, Suç, Bozulma, Yıkım, Son, Düşkünlük, Yok Olma, Yok Edilme
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Tarihçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müverrih, Tarih Öğretmeni
- Muhannet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Korkak, Namert
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Niza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Bozuşma
- Birtakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazı, Bir Kadar, Kimi
- Vızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
- Sipariş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlama, İsteme
- Kalem Erbabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
- Uymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Bandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banmak
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Sabretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
- Aşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Çok Zorlu, Fevkalade, Pek Fazla, Gereğinden Çok, Çılgın, Çok, Hadden Artık, İfrat, Kötü, Lüks, Müfrit, Sivri
- Dikleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Sallanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak, Kımıldamak, Sarkmak, Titremek
- Şairlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanlık
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
- Vuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abdest
- Mağara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuntu, İn, Kovuk
- Mihenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehenk, Denektaşı
- Haşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Bozuk, Kötü, Yorgun
- Yergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Taşlama, Hicviye
- Ayrıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Detay, Teferruat, Tafsilat, İlim, İncelik
- Bütünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Kuduz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
- Buğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
- Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Yenitüreme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Muhmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ab
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
- Matah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
- Üniforma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi Giysi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü