Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Selikasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat
- Münhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Sosyolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
- Neşretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Yayımlamak
- Hayatiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- İntizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgünlük, Düzen, Çekidüzen
- İsteksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz
- Fotosel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkgözü
- Encümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite
- Nekes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı
- Enfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun Otu
- Takas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Vahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Saçma
- İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Emmek, Kullanmak
- Kaybetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Çağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak
- Ayırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark, Nüans
- Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
- Seyahatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezilik
- Pelteleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Poz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Çalım, Kurum, Süre
- Ponpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskül
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Eksport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
- Emperyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmacılık, Sömürgecilik Yayılımcılık
- Keman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Daldalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınmak
- Seçmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Şartlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullu, Koşula Bağlı, Meşrut
- Tebelleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
- Süzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Süzgeç
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Kurander kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan
- Doğu Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa
- Uzuv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü