Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığın
- Kuşatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka
- Nazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiir, Koşuk
- Yaşam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Ömür
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Sakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sessiz, Sütliman, Dingin, Oturan, Eğleşen
- Agora kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Mükemmellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Sezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürem, Mevsim, Dönem
- Ah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua
- Gurbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt Dışı, Yadel
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
- Fiske kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırtma
- Örek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
- Kıpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Tesanüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
- Küllük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabla
- Çıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık
- Cüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Bacaksız, Bücür, Civciv
- Serlevha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Ofans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Sabit Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
- Halas Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Deyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabir
- Propaganda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymaca
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Burulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Dönmek, Gücenmek
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Gayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
- Laborant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi
- Çalakalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Durmadan Yazarak
- Gümrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Cemetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Bir Araya Getirmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü