Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Marazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıksal
- Serinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Çevrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Metanetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Metin
- Metronom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Çözünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Erimek
- Güvenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güven, İtimat, Kıvanç
- Eli Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Kasvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Gam, Hüzün, Keder
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Sübvanse Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Fistül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akarca
- Kelimesi Kelimesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpkı
- Bilfiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Olarak, İş Edinerek, Gerçekten
- Hürmetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptezel
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Uymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Çulpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
- Tesviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek, Vermek
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Kaba But kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- İntihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölünç
- Sakitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Behre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Nasip, Pay
- Singin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç, Sindirilebilen, Hazmı Kaabil
- Gardiyanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolculuk
- Omuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiğin, Dal
- Keçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Yar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçurum, Yer Yarığı
- Özdeyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
- Selametle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlikle
- Yalın Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
- Dumanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Gelir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, İrat, Hasılat, Medahil, Varidat
- Üşüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Toplanmak, Yığışmak
- İhanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü