Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahattur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Yosma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç, Şen, Güzel, Taze, Fettan (Kadın)
- Hissiselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Alarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Toplaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Matbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basılı
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Şaşkaloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşı, Şaşkın
- Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Vitalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselcilik
- Habitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt
- Ak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Dürüst, Rahat, Temiz
- Celalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Manikür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbakımı
- Nüktedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, İnce, Nükteci
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Metotsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsiz
- Ekşi Kiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Meşgul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Otlamak, Uğraşmak
- Tombul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum, Yoğun, Yuvarlak, Şişmanca, Dolgun
- Tesadüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlama, Rast Gelme, Rastlantı, Rast Geliş
- Düşkünleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Kaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Set, Uçurum
- Mestur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Uyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İntibak Ettirmek
- Ekstrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Uç, En Uç, En Son; Aşırı, Müfrit
- Peyrev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzinden Giden, İzleyen, İzleyici
- Asa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek, Baston, Sopa
- Aha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- Uslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, Edepli, İtaatli, Paşa, Söze Bakan, Tek, Yüzüyola, Zeki
- Aylakçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avarelik Aymak
- Döküm Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Tutsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esir, Köle, Kul
- Fent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Düzen
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü