Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Talimatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmelik
- Avatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profil, Mevcudiyet, İnmek
- Repo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz
- Erkeklik Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamış
- Ziyadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyalı
- Oturmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Salmış, Yerleşik
- Mevzilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki Tutmak
- Külliyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, Büsbütün
- Paralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didinmek
- Vazifeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli
- Gark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak
- Dernek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Kuruluş, Kurul, Deri, Düğün, Toplantı
- Isıdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamam
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Butik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyimevi
- Kapitülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
- Şekilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfoloji
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Çekimsenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçınmak
- Mabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak, İbadethane, İbadetgâh
- Şuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Neşeli, Serbest
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- El Birliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraberlik, Birgelik, Dayanışma
- Abide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıt, Eser, Estelik, Kaynak, Yadigâr
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Çizinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık
- Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Arı Teknesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Pişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
- Zanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatkâr
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Döndürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
- Kala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
- Anif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Sert
- Murat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, İstemek
- Okkalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
- Müstafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa Eden, Çekilen
- Çağrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübaşir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü