Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet, Ubudiyet
- Ebediyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Astana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşik
- Sübvansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekleme
- Yenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağlup, Aşınmış
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
- Gafleten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birden, Birdenbire, Zıpçıktı
- Üvendire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
- Mancana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıçı
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- İlmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlmek
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Alabildiğine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami
- Tıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun
- Kampüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşke
- Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare, İş, Mesele
- Konstellâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımyıldız
- Otokritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özeleştiri
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Emzik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbik, Biberon
- İcat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
- Acılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Keskinlik, Kinayelilik, Meraret, Sertlik, Tüntlük, Uğursuzluk, Zehirlilik
- Şaşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayret
- Zebun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Güçsüz, Âciz, Zayıf, Argın
- Kapora kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyakçesi, Güvenmelik
- Ulus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet
- Delmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
- Çelişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz
- Üstenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taahhüt Etmek
- Nemelazımcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursanamazlık
- Murat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, İstemek
- Ön Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
- Ankesör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Muhik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Bent Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Medyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâhin
- Zırt Fırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Tağyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Değiştirme, Başkalaştırma, Özgertme, Başkalama
- Pompa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişireç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü