Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tapalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaçlamak
- Hırslandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Ebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Ulaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrak
- Milliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusallık, Tabiiyet
- Revaçta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürümlü, Geçerli
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Tükenmez Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmez
- İlkgüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylül
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Tapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
- Aydınlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak
- İbibik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çavuşkuşu, Hüthüt
- Anide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Demir Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tren Yolu, Ray
- Kotlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirzola
- Mezuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Ziyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
- Radyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petek, Isıtaç, Soğutaç
- Alımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Güzel, Cazibeli
- Müstehcen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizce, Açık Saçık
- Çizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizilmiş, Çizgi
- Kâmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Mükemmel, Olgun, Erişkin, Yetkin, Eksiksiz, Ağır Başlı
- Hukuki Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
- Kaypak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, İtibarsız, Kaygan
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- İlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik
- Konsültasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenes
- Yilbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara, Tutarak
- Bölünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksum
- Ağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Koca
- Hemşire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Benek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nokta, Puan, Fekül, Hal
- Zevklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Hoşlanmak
- Sınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Eleştiri, Prova, Tecrübe
- Cildiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları, Dermatoloji
- Sürücülük Vesikası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü