Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tasgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültme
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Tutuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Kızarmak, Yanmak
- Bilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Kuvvet
- Müsaade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, İzin, Ruhsat, Yarış, Yarışma
- Alışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Isınma, İntibak
- Şano kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Ezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Sınırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Önceki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- Öfkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Asabileşmek, Gayzlanmak, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Kızmak, Kudurmak, Sinirlenmek
- Kalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Durum, Patron
- Sanatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
- Serlevha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Terkip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim, Tümleme, Birleştirme, Takım
- İhsas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Etnoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunbilim
- Rampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş
- Muhtaç Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Salpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşek, Sarkık, Tembel
- Yaşasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Yitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Sönmek, Yok Olmak, Fevt Olmak, Telef Olmak
- Form kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Fidyeinecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fidye, Kurtulmalık
- Musahhih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltici, Düzeltmen
- Alaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalaz, Kıvılcım, Yalım
- Benefşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menekşe
- Vıcık Vıcıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık
- Katık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayran, Edviyat, Huriş, Yoğurt
- Delege kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murahhas, Elçi, Nümayende
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Yabanketeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytansaçı
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Esme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperti
- Kele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa, Tosun
- Rezervasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü