Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Sönmek, Yok Olmak, Fevt Olmak, Telef Olmak
- Numara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakam, Ölçü, Sayıt, Oyun, Hile, Düzen, Dalavere, Yalan, Sayı, Not
- Patadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Lezzet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tat, Tadım, Haz, Tat, Zevk
- İlgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Yabancı, Aldırışsız, Vurdum Duymaz, Alakasız, Bigâne, Dargın, Lakayıt, Soğuk
- Oranla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran, Nispeten
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Çamurlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek
- Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Bezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak, Usanmak
- Aksilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terslik
- Alarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Popülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüfus, Varlık
- Sinirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Kızmak, Köpürmek, Öfkelenmek, Feveran Etmek
- Domates Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- Maket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
- Geçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
- Sepetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Tarafından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
- Korniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Pervaz
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Sponsorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekçilik
- Dilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lal, Tat
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Hikâyecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücülük
- Kaynama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
- Hanende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Şarkıcı
- Tesviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek, Vermek
- Kökleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek, Oturmak
- Frigorifik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutmalı, Soğutucu
- Koru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşecik
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Tomurcuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
- Salkımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Jeomorfolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzeybilimci
- Toprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü