Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nispilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafiyet
- İletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çattırmak, Getirmek, Götürmek, Nakletmek, Vermek, Ulaştırmak
- Tikel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzi
- Aşılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Sop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klan, Soy
- Zayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Caduger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cadı
- Monotonluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüzelik, Sıradanlık
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Römork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Çeken
- Ayaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk Hava, Kuru Soğuk, Avlu, Açık Arsa, Işık, Aydınlık, Yıldız, Kel, Çardak, Balkon, Taraça, Tahtaboş
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Hikâyecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücülük
- El İşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
- Veronika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan Otu
- Aziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin
- Cepçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Farazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayımsal
- Hamiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtseverlik, Ulusseverlik
- Simültan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- İllüzyonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağcı
- Sarmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helezoni
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Zevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Şahıs, Zatlar, Kişiler
- Üşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek
- Şakrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen, Sevinçli, Keyifli, Gevrek
- Kere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez, Sefer, Yol
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Mevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
- Sanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanlı, Günahkâr, Taksirkâr, Maznun
- Öndün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans
- İçtenlikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi
- Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza
- Motifli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgeli
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Usturuplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dakik, Dürüst, Münasip, Uygun, Ustalıklı
- Yalvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Özdekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maddeci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü