Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terzihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikimevi, Terzi
- Sauna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğulu Yunak, Buhar Banyosu
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
- Kahvehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Nağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masal
- İma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
- Akademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- İrileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahame
- Vasıtalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Bağlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- Örnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emsal, Göstermelik, Misal, Numune, Biçim, Şekil, Model, Tıpkısı, Misil
- Velinimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Halaskâr, Hami, Havadar, Bağışçı
- Ümit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Mücerret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Soyut, Evlenmemiş, Yalnız, Ancak
- Baskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartı, Kantar
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- Trajik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feci
- Yolsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
- Kolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asan, Basit, Hafif, Emeksiz, Zahmetsiz
- İptida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin
- Saten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas
- Yansıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekopraksi
- Print kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Yamyam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamyiyen, Vahşi, Yabani
- Hipotez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye
- Tasgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültme
- Sebep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
- Leğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havsala
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- Kifayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Endam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Pos, Kesim, Boşum, Vücut, Beden
- Dangadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire, Damdan Düşer Gibi
- Halkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi
- Söküotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşancılotu
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Anne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Ana, Kocakarı, Nene, Valide
- Besbelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Şüphesiz, Pek Belli, Görünüşe Göre
- Kıyı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenar, Sahil, Kumsal, Kırak, Yaka
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü