Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Ateşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuşturmak, Kışkırtmak, Yakmak
- Abatlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelleşme, Şenlenme, Yakşılaşma
- Safsata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgicilik, Sofizm; Boş Söz, Asılsız Söz
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
- Yay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keman, Zemberek
- Beğenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Yıkık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Tufeyli, Viran, Ören
- Gevşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- İzahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama
- Hiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Nehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irmak
- Meselen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Peşkeş Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Gücenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Yem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olta
- Kontrolör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetimci, Denetçi, Kontrol
- Desteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kömek Etmek, Vurmak, Yardımcı Olmak, Müzaheret Etmek
- Önyargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
- Şura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsey
- Şube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Hesaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Zamanlamak
- Cadılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilakis, Değil, Yasak
- Arzıtilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utarit, Merkür
- Maksat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Hedef, Kasıt, Meram, Niyet, Tasavvur, Yol, İstek
- Bölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim, Taksit
- Akdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Ekol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoldam, Meslek, Okul
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Keser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerki
- Beletçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletken, Kondüktör
- Kalmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- İlkokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü