Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Varolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Arif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
- Gedikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi, Kıdemli, Sürel, Temelli
- Zavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Âciz, Fakir, Fukara, Gariban, Garip, Miskin, Perişan, Acı Çeken, Mutsuz, Eksin
- Kızdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Salip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Vabeste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Akşamcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Tavzif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevlendirme
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Bir Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey, Hayli
- Sebze Nevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırasa
- Çatalağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adacık, Delta
- Yancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cep, Kese, Cüzdan
- Tepinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevir
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Titremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanmak, Zangırdamak
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Kânunuevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Santra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez
- Çifte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, Tekme
- Deruni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Yiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Sırlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Nezaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetme, Gözaltı, Bakanlık, Kontrol, Murakabe, Bakma, Görü, Manzara
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Musiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzik
- Yumruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Haber Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık Vermek
- Nötr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Yansız
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Telaşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Eneze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Zayıf
- Kalaycılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- İmitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklit
- Rengarenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Renk Renk, Alacalı
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü