Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gayriciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- Berhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Baharat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otyam, Bahar, Edviye
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Eli Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Cimri, Hasis
- Mudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırımcı
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Matriarkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anaerkil
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Mütegallibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- İtfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönüm
- Neşeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Şad, Şen
- Atılım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış, Savlet, Hücum, Atak
- Sislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanmak
- Zatürre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
- Delecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Deşikaçan
- Zühul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- İştial Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Parlamak
- Tavla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nerttahta
- Börkenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külah
- Velet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Oğul
- Temek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Güvence Akçesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depozit, Depozito
- Tufeyli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Virane, Asalak, Ekti, Sığıntı
- Muhasaraya Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Küçük Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Sancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Nekahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sayrılık Ertesi, İyisellik, İyileşme Dönemi
- Tele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan, Tuzak
- Bölünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksum
- Sürtüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Gönülsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
- Elgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Yabancı, Gurbette Yaşayan, Gurbetçi
- Hırsızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Pişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Kurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Höyük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü