Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yarkurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon
- Havadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayı, Torpil, Velinimet, Havası Bol, Yeleken, Yeles
- Akrostiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlık
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Sühulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolaylık
- İhbarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhbir
- Alem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Sancak
- Teftiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Sinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Çınav, Korna
- Gaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Hedef, Maksat, Meram, Murat, Uğur, Yol, Ergi
- İlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahretmek, Beddua Etmek
- Hoşgörülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Müsamahakâr
- Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namlı, Şöhretli, Büyük, Tanınmış, Ulu, Ünlü, Yüce
- Yapı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
- Kerhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişehane
- Silik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sönük, Cansız, Ruhsuz
- Haberleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Muhabere
- Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Gaflet
- Başlarken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceden
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Sabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baltalama
- Miskinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntılık, Uyuşuk
- Prefiks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önek
- Çim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alak Otu
- Terbiyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci
- Zevceyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
- Çözülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Yolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Kaçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firari
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Sakamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Yanlışlık, Eksiklik
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Fecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- Toplam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekûn, Yekün, Mecmu
- Cendere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Kimsesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızlık
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Sızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü