Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zevceyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
- Silah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusat, Yarak, Etken Araç, Savut
- Aksine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Bilakis
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- Hazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmek
- Keskinleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilemek
- Kaideli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurallı
- Stres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerginlik
- Düşün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir
- Varis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçı, Kalıtçı
- Partal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Metal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden, Mühür
- Kendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Özü, Zat
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Mütemmim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
- Başkaldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Ayaklanma, Kalkışma, Başkaldırma, Karşı Gelme, Kozgalan
- Lüzumsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksizlik
- Serencam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet
- Sorgulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindirme, İstintak
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Biçimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci, Şekilperest, Tutum
- Meşale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşal
- Muhteşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
- Şad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Neşeli, Sevimli, Sevinen, Memnun
- Dini Hikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkıbe
- Kabahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Ayrıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Mufassal, Uzun
- İfa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Yapmak, Ödemek, Yapmak
- Taksim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Bölüşmek
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Alemdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayraktar, Sancaktar, Önder
- Gerçekleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Yapmak
- İkamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
- İmtiyazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalıklı, Muaf
- Başörtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü
- Ütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Men Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak Etmek, Önüne Geçmek, Engel Olmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü