Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yeleken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
- Uzantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatılmış
- Peşinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardından
- Şeker Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Yolunda Olmayan, Soğuk Bir Hava Esen (Ahbaplık İlgisi)
- Yayımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Çap Etmek, Çıkarmak, Neşretmek
- Litografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşbaskı
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Mânia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Teselsül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silsile, Sıra
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
- Lise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim, İdadi
- Üflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek
- Tetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Nazik, Uyanık, Manivela
- Pozitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı Yük, Artı, Olumlu, Tanıtlanmış, Tanıtlı
- Hamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm
- Âdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, İnsan, İnsanoğlu
- Himayecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- İttifak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Kayıtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
- Bezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıktırmak, Usandırmak, Tüketmek
- Barışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
- Ordubozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arabozucu, Oyunbozan, Varis
- Umulur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Şirpençe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaçıban
- Dağıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Kent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy, Şehir, Kasaba, Site
- Takdim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak, Tanıştırmak, Tanıtmak
- Seksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
- Sahip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak, Sağlamak, Yapmak
- Bukle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büklüm, Kıvrım
- Peşinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülcü
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Acılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
- Yerleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân, Düzen
- İlgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alakalanmak, Bakmak
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- Tekmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepiklemek
- Elimine Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü