Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yetke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Velayet, Otorite, Sulta
- Serili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
- Meteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- Mütekait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli
- Selamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Esen, Kurtuluş
- Optik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görsel, Gözlükçü
- Zükâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Buruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek
- Hayırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız, Yararsız, Asi
- Nadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil, Kaba, Kötü, Görgüsüz, Nobran
- Batkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüsran, İflas
- Mağlup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sındırmak, Yenmek
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Antagonizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezat
- İtaatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Kabız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
- Kurutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Vakum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşluk
- Şişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Çıkagelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damlamak
- Rubaî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü, Dörtlük
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Heybetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu
- Atraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Saçmalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Kıpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Eğlence, Alay
- Bir Cür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Tazammun Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Alçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Lafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
- Beşeriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık
- Sefine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Biçimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci, Şekilperest, Tutum
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü