Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alemdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayraktar, Sancaktar, Önder
- Endüstriyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınai
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
- Taşaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Kaypak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek, İtibarsız, Kaygan
- Homurdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Risale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Broşür, Kitapçık
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Şahin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan, Sungur
- Mesaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, İleti, Düşünce
- Bedahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellilik, Apaçıklık, Bayıklık, Birdenbirelik
- Nüktedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, İnce, Nükteci
- Sanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zan
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- İllet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Bozukluk, Neden, Sebep, Zehle Döken
- Uzay Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Panzehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak
- Söyleyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Telaffuz
- Uyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
- Nasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
- Kesene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme, Mukavele; Abone
- Sıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan, Bulaşkan, Rahatsız Eden
- Kart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, İhtiyar, Bayat, Kartpostal, Köhne
- Daktilo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncak
- Nobran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadan, Kaba, Sert, Gönül Kırıcı
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Otokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saltçı
- Resim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Bediz, Levha, Suret, Tasvir, Tören
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Küldöken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
- Lehim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak
- Deli Dolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Patavatsız
- Silmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Sezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissettirmek
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Emsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Yaşıt, Eşit, Denk, Numune, Örnek
- Donamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Çitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Çitilemek
- Tanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü