Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Vacip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
- Gidermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aradan Kaldırmak, Bastırmak, Çıkarmak, Kesmek, Yok Etmek
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Germek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Uzatmak
- İkmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Tümleme, Bitirme, Tamamlama
- Beniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
- Mukadderat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı, Talih, Alın Yazısı
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Kasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandık
- Deri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Çadır, Dernek, Düğün, Gön, Ten, Toplantı
- Alıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
- Keşşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Defolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Savuşmak, Çekilip Gitmek
- Alil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalıklı, Sakat
- İkamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturma, Eğleşme
- Yetenekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir
- Eda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal, Davranış, Hava, İşve, Naz, Şive, Tavır, Verme, Ödeme
- Budalalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Tekrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Halen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Şimdi Bile, Şimdi, Şimdice, Hâlâ, Şimdilik, Şu Anda, Bugünkü Günde
- Yüz Akı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus
- Affedin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pardon
- Mızıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bando; Ağız Armonikası
- Yolsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- Gizem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Sır
- Hâkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Egemen, İdare Eden, Söz Geçiren
- Nekes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı
- Uyarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberdarlık, İhtar, İkaz, Tembih, Uyarma
- Özne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Müptedi
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Teselsül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silsile, Sıra
- Nefeslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üflemek
- İkinci Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Sıradan
- Hükûmet Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent
- Küçük Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Günahkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Sanık
- İfratçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfrit
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü