Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İlkokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptidai Mektep, İlk Mektep, İptidai, Beş
- Örtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Sebep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Tahvil Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Günindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Garp
- Endeksli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Bitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
- Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
- Mevlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Sahip, Malik, Efendi
- Karman Çorman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Karışık Ve Düzensiz
- Al kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmızı, Kızıl, Aldatma, Düzen, Tuzak, Hile, Dek, Dolap
- Gurbetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Kafa Dengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Oldu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Tamam
- Kifayetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Pertavsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Ucuzlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Tenzilat
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Vahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
- Diri Diri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze
- Uydurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becermek, Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Zırt Zırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Fıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk
- Parlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Gerekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Kantitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici
- Atıfet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, İhsan, Lütuf
- Nasbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak
- İnanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kani
- Ele Geçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Kazanmak
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Primat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymun
- Arızalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dalgalı, Engebeli
- Sayrıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marazi
- Çizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü