Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rafinaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtım
- Kanepe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan
- Payet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sim
- Haber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadis, Bilgi, Salık, Söylenti, Sorak, Yenilik, Yüklem, Salkı, Uçar
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Kesintisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmadan, Tam
- Büzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Buruşmak, Kırışmak, Ufalmak
- Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
- Gizlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Tali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci, Yan, İkincil
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Zikredilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Ağır Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barisfer
- Karayanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Kliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklamak
- Monarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
- Toplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Tahsil
- Teyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrulama, Gerçeklemek, Sağlamlaştırma
- Kabızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Mütevehhim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Blender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırıcı
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Orantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran, Orta, Tenasüp
- Humbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Siyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Politika, Siyaset
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Ziyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek
- Abaküs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Çörkü, Mihsap
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Feyyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- İçtimai Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkârıumumiye
- Efsunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülü
- Fizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hikmet
- Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Duygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İhtisas, Kalp, Ruh
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü