Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Mektup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Name, Yazı, Betik
- Eksiltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhale
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Kovuşturulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Eş Koşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirk
- İndikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge
- Engebeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalı
- Muhbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
- Protesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınama, İhtarname, Reddetme, Gıcırtı, Kabul Etmeme
- Birikim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- Kalensöve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksük
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Esef Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayıflanmak
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- İçli Dışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
- Süyek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiha, Cebire
- Hoparlör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesucaltan
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Doru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keher
- Yataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerevet, Karyola
- Haysiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz, Kişiliksiz
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Çirkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Biçimsiz, Suratsız, Bed, Gudubet, İbret, Kaba, Karanlık, Münasebetsiz, Nahoş
- Endam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Pos, Kesim, Boşum, Vücut, Beden
- Geçer Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
- Nakolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakar
- Güre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Dinç, Korkak, Kuvvetli, Ürkek, Erke, Enerji, Yabani
- Güçten Düşmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Mücavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komşu
- Uyuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat, Anlaşma, İttifak
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Kramp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasınç, Kasılma
- Gagalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Hırpalamak
- Prezant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtımcı, Sunumcu
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Hayat Arkadaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Engebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü