Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alak Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çim
- Tıpkıçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotokopi
- Bırakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütareke Yapmak
- Başöğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- İyimser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikbin
- Yok Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
- Eşkıya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şâki, Harami, Kuldur, Haydut, Kır Hırsızı
- Metanetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız
- Resital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
- İdaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
- Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Eskice, Eşya
- Lekelihumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
- Lüterizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütercilik
- Musibet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Uğursuz
- Acı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Hızlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratlenmek
- Yasamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşride Bulunmak
- Evlenmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret
- Ateizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıtanımazlık
- Sertifika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Başarı Belgesi, Tasdikname
- Boş Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırva
- Nezd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
- Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sisli, Bulanık, Puslu, Sarhoş
- Danışıklı Dövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şike
- Kabul Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resepsiyon
- Taltif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Okşama, Gönül Hoş Etme, Ödüllendirme
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
- Tıkıldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
- Günbatımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak, Götürmek, Dokunmak, Bitmek, Çekmek, Çıkmak, Dökmek, Gitmek, Salmak, Serpmek, Sevk Etmek, Vurmak, Yaşamak, Yeşermek
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- İltihap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Yangı
- Kompetan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman, Yetkili
- Teçhizat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Donanım
- Kürdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
- Ban Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hint Yağı
- Şaşkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmış, Budala, Hindi, Sersem, Akılsız
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Sönüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü