Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ana Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- Kubat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Menekşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşe
- Ekin Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftlik
- Moren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşlaşma
- Özenilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Mutena
- Baraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Büğet
- Vefalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefakâr
- Ilıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Kelimesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz
- Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
- Binici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari, Atlı, Sipahi
- Halsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun, Bitkin
- Seçmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müntehip, Saylavcı, Seçici
- Vukufsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Parola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kipsöz
- Mesaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, İleti, Düşünce
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Ebedî Uyku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Soysuzlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Yozlaşmak
- Flama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Alev
- Haberleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
- Yezit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilekâr, Sahtekâr
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Tebessüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümseme, Gülücük
- Tertipçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Hezeyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Sayıklama, Sersemleme, Saçmalama
- İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Emmek, Kullanmak
- Kerte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece, Radde, Çentik, İz, Kerti
- Kethüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir, Kahya
- Merkezcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkeziyetçilik
- Yığılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Çaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toy
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Çırçıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Hümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Desterhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofra
- İç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak, Ciğer, Dahil, Karın, Kucak, Mide, Muhteva, Sine, Yürek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü