Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Fitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Fitnelemek
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Az Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ramak Kalmak
- Porsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişilik
- Tahminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık
- Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Birisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biri
- Müşteki Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Katmerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Kat Kat Olan
- Müstear kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma
- Teşkilatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkil Edilmek
- Bileşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep, Basit Olmayan
- Kabak Kemane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabak
- Menetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Yasaklamak
- Yağlı İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Kürtün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan
- Ahiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbür Dünya, Öteki Dünya
- Öğle Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle, Zeval Vakti, Öğleyin, Öğlende, Gün Ortası, Nısfınnehar, Günorta Çağı
- Müsekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
- Dimağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyin, Bilinç, Derrake, İdrak, Zihin
- Naif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Avantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Kazanım, Yarar, Kazanç, Kar
- Mail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğik, Eğinik
- Aldatılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık
- Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Kesin, Lokum
- Şasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
- Alalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Gerelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Sıygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- Hemencecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü