Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bahse Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüccet Etmek, Mübahase Etmek
- Zinhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asla, Sakın, Kesinlikle, Olmaya Ki
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Şekilcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimcilik
- Tek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Biricik, Birlik, Hiç, Hiçbir, Salt, Sessiz, Tekil, Tenha, Uslu, Vahit, Yegâne, Yalnız, Yalnızca, Sadece
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Cidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Savaşma, Cenk, Çekişme, Ağız Kavgası
- Arabalı Vapur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feribot
- Bedel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Karşılık, Fiyat, Kıymet, Denk, Eşit
- Kondu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecekondu
- Slayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Daire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğre, Çember, Çevre, İdare, Kat, Menzil, Ofis, Değre, Evir, Bölük
- Tatlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Hoş, İçten
- Kiralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, İcareye Vermek
- Tekevvün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
- Hıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hainlik, İhanet, Suistimal, Vefasızlık, Aldatma, Kötücülük
- Maksatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlı
- Azizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muziplik, Şaka
- Mirasyedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtçı
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Pörsümemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- Evlilik Akdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikâh
- Koşul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şart
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Küldöken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
- Girinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırtıl
- Sıkı Fıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklifsiz
- Gürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyz, Bereket
- Güçten Düşmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- İstisna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksılık, Ayra, Ayrama, Ayrı Tutma
- Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Klasifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümleme
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Püre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezme
- Sigara İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim Çekmek, Tütün Çekmek
- Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
- Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü