Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Deli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Divane, Kaçık, Kuluduk, Mecnun, Düşkün, Coşkun, Azgın
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Velev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da
- Aynalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı
- Kazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafriyat, Hâk
- Isı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet, Sıcaklık
- Eleştirmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Ekincilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ziraat
- Telaşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- İtfaiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söndürümlük, Yangın Söndürme Örgütü
- Kuda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
- Alın Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Mukadderat, Yazgı, Kader, Baht, Talih
- Kitapsaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Monte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Delgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Deşikaçan, Zımba
- Aral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takımada, Sıradağ, Ada, Cezire
- Pişdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncü
- Filika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran Sandalı
- Ümmî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumaz, Sevatsız
- Yürüyüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir
- Tabu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekinsiz, Dokunulmazlık, Yasaklı
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Yavaş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaşlamak
- Müzebzep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Aksilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terslik
- Yenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- Bedbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Karamsar
- Akça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Beyaz, Para, Nakit
- Ket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Engel Çıkarma
- Lakin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ama, Ancak, Fakat
- Sanaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş İnan, Hurafe
- Öldürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Sarahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belginlik, Belirginlik, Açıklık, Aydınlık
- Presleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
- Dalkavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Yaltakçı, Yardakçı, Şaklaban, Yağcı, Yaltak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü