Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmua, Sütun
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- Eskileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek
- İrileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahame
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Çimke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, İbret
- Bilindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malum, Bilinen
- Zahmetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emeksiz, Çabasız, Kolay
- Arakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Radikalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
- Destekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- Belgit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senet, Burhan, Hüccet, Delil
- Burası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bura
- Adil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletli, Eşitlikçi, İnsaflı, Haktanır
- Check-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Taraması
- Bodyguard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu
- Temelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî, Devamlı, Kalıcı, Sürekli, Tamamen
- Kartpostal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- İzole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtılmış
- Metruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakılmış, Kullanılmayan
- Küf Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Süratli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı, Seri, Tez, Çabuk
- Çıt Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Sakin
- Icığı Cıcığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Ardiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlık, Antrepo, Depo
- Çarliston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun
- Tedirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Gıybet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Güçlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Fürumaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Çevirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek
- İşve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, Naz, Kırıtma
- Şırakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Gözlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede, Rasat
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Wc kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- İstihkâmcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkâm
- Muaddel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü