Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dilbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Şuh
- Korse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lastik, Enli Kemer
- İkilem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyası Mukassim, Dilemma
- Zirizemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
- Haykırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Tereke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
- Tahkik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, İnceleme, Gerçekleme
- İs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurum, Sürme
- Önceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Peşin, Peşinen
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Havlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürümek
- Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Serdengeçti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedai
- Tebelleş Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elçekmemek
- Amiyane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Değersiz, Bayağı, Sıradan
- Halis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz, Katışıksız, Arı, Saf, Katkısız, Süzün
- Gülümseyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
- Halk Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Referandum
- Fırfıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Çepeçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı, Fırdolayı
- Sebep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
- Lisans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
- Teessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Acıma, Üzülme, Acınma, Yerinme, Yazıklanma
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Meriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürürlük
- Selen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses
- Yaltaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Hesaplama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımlama
- Gıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdan
- Doldurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame, İmla
- Beş On kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Poşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
- İlkel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayri Medeni, Barbar, En Adi, İptidai, Primitif
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Bilmukabele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olarak, Ben de, Size de, Sizlere de
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü