Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dramatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Yazgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Alın Yazısı, Hayat, Takdir, Yazı
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Başkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reis, Sadır
- Rızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Ruzi, Yiyecek
- Güdücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Sürücü
- Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Kozak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozalak
- Koruyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Ayıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyar
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- İğrenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinç, Mekruh, Müstekreh
- Kalkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek, Yeltenmek
- İstişare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışma, Maslahat, Müşavere
- Ünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Çağırmak
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Hilekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Alak Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çim
- Yücelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
- Ütopya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülkü
- Sıvı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit
- Boklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
- Elerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi (doğrusu el erki)
- Telaşsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Sakarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsakça
- Pişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadim, Yeringen, Üzülen
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- İrkilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsılmak, Ürkmek
- Pekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak, Katılaşmak, Sertleşmek
- Fırlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Savurmak
- Hilekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
- Sahife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfa
- Avaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Cürmümeşhut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
- Cerrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Dilenci
- Çökelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Tortu
- Şiniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçmek
- Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Besmele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bismillah
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü