Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Efemine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadınsı
- Tamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tüm
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Kırba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matara
- Aktivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinci, Eylemci
- Kezalik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Ol Da Öyle
- Anamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Kapital
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Federasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Perestiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek
- Sara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Tutarga, Yilbik
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Gönül Borçlusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
- Birisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biri
- Gıybetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirmeci
- Doğurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Velut, Verimli
- Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Aceleci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvecen, Acul, Çabuk, Farfara, Kıvrak
- Yengeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harçenk
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Kesilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Yorulmak, Bitkinleşmek, Makaslanmak, Kapatılmak, Beğenmek, Benzemek, Dönmek, Durmak, Ekşimek
- Müfettiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetmen, Teftiş Eden, Denetçi, Bakman
- Çullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak
- Çırakma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Saçmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Herhangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele
- Dizdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
- Sınırlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlamak
- Gazal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan
- Teber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Birtakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi, Kimisi
- Koçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özek
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
- Dilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gramer
- Onay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, İcazet, İzin, Doğrulama, Gerçekleme, Uygun, Yerinde, Muvafık, Münasip
- Jandarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Zaptiye, Korucu, Kolluk
- Şeriklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirk
- Nakliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü