Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hall kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm
- Kaynaklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Yahudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musevi
- Duygulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassas, Hisli, Yanık, İçli
- Açmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Beğenmek, Boşaltmak, Çözmek, Fethetmek, Yapmak, Yarmak, Yazmak
- Okşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeyen, Andıran, Manent
- Voli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Kazanç, Vurgun
- Kendince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Transfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma
- Hürmetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- Küfretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
- Rahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Varaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağıt, Yazılı Kağıt, Varak
- Muzlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Karanlık
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Omlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygana
- Değinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temas
- Tekdir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Matlup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
- Tokuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak
- Çer Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
- Kör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âmâ, Görme Engelli, Kötü
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Serbest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgür, Bağımsız, Pinek, Erkin, Hür, Muaf, Salman
- Adamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyet Etmek, Ayırmak, Nezretmek, Vadetmek
- Hadım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlaştırılmış
- Sağlıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Çözülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhal
- Serdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başbuğ
- Abaküs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Çörkü, Mihsap
- Çekyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- Kazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakketmek, Deşmek, Oymak
- Hunhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap, Kana Susamış, Kan Dökücü
- Maliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Ana-Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Haberdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, Uyarı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü