Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Heyecanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Coşmak, Kaynamak
- Sitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözebilim
- Ötekisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri
- Kazıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- Muhafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu, Sakınan
- Şifrelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizimlemek, Kotlamak
- Meyus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün
- Stand-By kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Destek, Bekleme
- Fiyakasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakasız
- Duyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Bitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuçlandırmak, Tamamlamak, Tüketmek, Bağlamak, Devretmek, Kotarmak, Mahvetmek, Süpürmek, Temizlemek, Yemek, Yormak
- Atik Tetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik
- Telmih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıştırma, İham, İm, İşare, İmleme
- Etki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
- Kin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü
- Kaymış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Ağızotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yem
- Direk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık, Sütun
- Poşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Süzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Arıklamak, Zayıflamak
- Paçoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Çaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naçar, Biçare, Umarsız, İyileşmez, Zorunlu
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Yağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
- Muhtekirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun
- Tılsım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Önlem, Gizem, Kuvvet
- Türap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak, Toz
- Enam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Akıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan, Sıvı, Akar, Kıvrak
- Azade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız
- Akşama Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşamacan
- Hoşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Beğenmek, Hazzetmek
- Ali Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Fanatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Aşırı Düşkün, Tutkuyla Bağlı
- Zahmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli, Güç
- Taşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü