Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hoca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahunt, Molla, Muallim, Öğretmen
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Tuhafiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçi
- Yeçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm
- İtinasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Bandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Tatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
- Huzurevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçevi, Kocalar Evi
- Kabare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
- Sema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökyüzü, Gök
- Tanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Doğrusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaten
- Anatomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrih, Gövde Bilimi, Gövde Yapısı, Yapı Bilimi, İnsan
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Fantastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemsel, Düşsel, Hayal Ürünü, Hayali
- Akıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Komünist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızıl
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Sıygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- İlkyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar, Bahar
- Evlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mandal
- Üstünkörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Gelişigüzel, Sathi, Yalandan, Yarım Yamalak, Yüngül
- Tekmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepiklemek
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Kaynaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Sıkı Fıkı Olma, Kıpırdanma, Hareketlilik
- Reşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Yetişkin
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Çenebaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalçene, Konuşkan, Lafçı, Boşboğaz, Nakkal
- İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Uygunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşi, Münasebetsiz, Yersiz
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
- Palmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latanya
- Zariflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Zarafet
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
- Sorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü