Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Köşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulübe, Kasır
- Hatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Suçlu, Yanlış
- Bakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazar, Göz
- Tahkim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitme, Pekiştirme, Sağlamlaştırma
- Düşünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Demek, Kaygılanmak, Kurmak, Muhakeme Etmek, Paykamak, Tasarlamak, Tasalanmak
- Hükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
- Tavzih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Tasdik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Kindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinci
- Galeyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşma, Kaynama, Coşkunluk
- Aymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Gafil
- Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- Geçenlerde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçende
- Cüret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Ataklık, Cesaret
- Taraklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taramak
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
- Takva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahtan Sakınma, Züht
- Çevrilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Hümayun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Mutlu
- Sahavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Açıklığı, Akılık, Selektik, Cömertlik
- Bestekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör
- Tekrarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek, Tekrar Etmek
- İrmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Un, Yarma
- Madun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Pas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarma, Küf
- Guatr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Guşa, Cedre
- Faz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
- Pusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek, Saklanmak
- Affedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muaf
- Öğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defa, Kez
- Espas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Eğitici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürebbi
- Uğraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, İş, Meslek, Meşguliyet, Mücadele
- Köçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakkas, Rakkase
- Tardetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Zıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıt, Ters, Akis, Aksi, Karşı
- Yekta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Eşsiz
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Öğütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü