Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kargışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melun, Lain
- Metris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Tabya
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Kayıtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
- İtici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
- Sağlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Muayenehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mualecehane
- Paralellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşutluk, Benzerlik
- Kovuşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Araştırma, Takibat, İstintak, Takip
- Muttali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Hijyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık, Sağlık Bilgisi, Temiz, Sağlık Koruma
- Saymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibari
- Ana Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okyanus
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- Puanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benekli
- Bukağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek
- Temeddüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Ahize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Kulaklık, Almaç, Destek
- Mürebbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmen, Dadı
- Bilyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyar
- Müzeyyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslenmiş
- Yasakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- Sıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek, Zorlamak
- Körpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taze, Genç, Güzel, Hoş
- İbret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğreti, Örnek, Acayip, Çirkin, Ders, Kötü
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- İşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atölye, Gömlek
- Leke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Karaltı, Kir, Pis, Şaibe
- Abatlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelleşme, Şenlenme, Yakşılaşma
- Risalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamberlik, Yalvaçlık
- Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
- Germen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Dalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Gizli İş, Dalavere, Geçici Sevgili, Tolkun, Çalkantı, Dalgınlık, Macera
- Nakolay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakar
- Kesbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
- Mıhlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakmak
- Belirsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul, Müphem, Uçuk
- Patika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keçiyolu, Çığır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü