Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Laso kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement
- Uğratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşürmek, Kovmak, Salmak, Savmak
- Usanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkkınlık, Sıkıntı, Üzüntü, Bıkma
- Valideyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Ar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Vakıa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Gerçi, Olay
- Kötek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baston, Dayak, Sopa
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- Serpmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ekmek, Saçmak, Sepmek, Vermek
- Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Ekseriya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Genellikle, En Çoğu, Çoğun
- Kader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Mukadderat, Yazgı, Talih, Devran, Kısmet, Tecelli
- Calak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Kilogram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilo
- Ferdası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Valiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Camedan
- İflas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batkı, Fiyasko
- İdefiks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
- Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Realizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçilik
- Haberdarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Halel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Bozukluk
- Mebusluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekilliği
- Vadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Tarz, Yol, Koyak, Derey, Geçit
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Şimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuzey
- Sıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan, Bulaşkan, Rahatsız Eden
- Bütünüyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Top
- Zümre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür
- İzdivaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Çaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret, Hız, Sürekli Çalışma
- Kethüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir, Kahya
- Vapur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
- Tafsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Ayrıntılama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü