Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müptezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Hürmetsiz
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Özgülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Hassa
- Coşkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Ateşli, Heyecanlı
- Kimsesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızlık
- Yekta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Eşsiz
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Ümit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umut
- Kudret Hamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıca
- Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Beşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Kırılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan
- Tıraş Bıçağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
- Berenarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
- Zayi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- İrşat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Salpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşek, Sarkık, Tembel
- Hukuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel
- Beğenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Tasvip Etmek, Onaylamak, Kabul Etmek, Uygun Görmek, Açmak, Alkışlamak, Bitmek, Tutmak
- Lirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoşkun
- Deha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
- Kurun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ
- Gladyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüşçü
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Hatasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanılgısız, Doğru
- Çağ Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne, Muasır Olmayan
- Meydan Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rest Çekmek
- Azmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Yoksuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul
- Tezgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
- Erişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaşım
- Mal Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Gelmek, Oturmak, Patlamak
- Filiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürgün, Töz
- Avarız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Yıldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kuzey, Şans, Talih, Sitare, Seyyare, Star
- Çelişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Edevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık
- Sinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü