Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Narenciye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunçgiller
- Enselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak
- İrkinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tiksinti
- Gösteriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caka, Cila, Çalım, Fiyaka, Göze Girme, Kurum, Lüks, Nümayiş, Şan, Tumturak
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- Sosyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumculuk
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Savtî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesli
- Zayıflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, İncelmek, Kurumak, Süzülmek
- Katkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
- Ses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara
- Saz Şairi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozan
- Zıpçıktı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gafleten, Gözlenilmeden, Türedi
- Çıdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklim Göstermek, Sabretmek
- Rencide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalbi Kırılmış, İncinmiş
- Zekâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Yürütme, Anlak, Dirayet, Zeyreklik, Feraset, Kafa
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Bitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son
- Arz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak
- Mazbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
- Çarçabuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Hemencecik, Çabucak, Tez Elden
- Gafilâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymazca
- Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Ezelî Takdir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgı
- Karmaşıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompleks
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Senkronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- Kıyın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Umursamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Lakayıt
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Software kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılım
- Zati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaten, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Gözenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere, Mesame, Ajur
- Alim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Bilgin
- Ritüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayin
- Klitoris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Kösnümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak
- Gebermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Bungunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü